Türkiye’de yaşanan depremlerin “Anadolu levhasını 3 metre kaydırdığı” teziyle dikkati çeken, İtalya’nın depremler konusunda otorite kurumunun başındaki isim Prof. Carlo Doglioni, İtalya Ulusal Jeofizik ve Volkanoloji Enstitüsü’nün (INGV) Roma’daki merkezinde değerlendirmelerde bulundu.
“Her gün ilerliyor”
Kahramanmaraş’taki iki büyük depremin, Anadolu levhasının Arap levhasıyla karşılaştığı alanda gerçekleştiğini dile getiren Doglioni, “Anadolu levhası, hem yer kabuğuna göre hem de Avrasya levhası ve Arap levhasına göre güneybatı yönünde ilerliyor. Aslında her gün ilerliyor. Birkaç mikron ilerliyor ama yıl sonunda bu birkaç santimetreyi bulabiliyor.” ifadelerini kullandı.
3 metre kaydı
Doglioni, depremlerin yaşandığı noktaya işaret ederek, “Dolayısıyla bu noktada onlarca yıldır süren bir enerji birikimi söz konusu. Bu nokta, daha fazla bu enerjiyi tutabilecek durumda olmadığı için ve Anadolu levhası güneybatı yönünde ilerlerken bu taraf bloke olunca buradaki enerji bir noktada açığa çıkıyor.” diye konuştu.
Anadolu levhasının bu depremlerle 3 metre kaydığı değerlendirmesi hatırlatılan Doglioni, bunun ilk tahminleri olduğunu ve artabileceğini vurguladı.
Metre sayısı artacak
Doglioni, şöyle devam etti:
Uydu verilerini elde ettiğimizde daha net göstergelere sahip olacağız. Dolayısıyla şu anda sismik verileri tersine çevirebilir ve bunlar üzerinden hareketi hesaplayabiliriz. Bizim hesaplarımız ve Amerikan Jeolojik Servisi’nin hesapladığı ilk tahminlere göre, bu segment boyunca kaymanın 3 metre uzunluğunda olduğuydu ancak daha sonra bu kırılma yayıldı, böylece sistemin de hareketi devam etti. Bu kırılma ile ikincisi arasında metre sayısı da kesinlikle artacaktır.
“130 kat daha büyük enerji”
İtalya’da 2016’da yaşanan Amatrice depremini hatırlatan Doglioni, “O depremde kayma 2 metrenin üzerindeydi ama büyüklük 6,5 idi. Burada çok daha güçlü bir enerjiden söz ediyoruz. 2016’da İtalya’da meydana gelen depreme göre 130 kat daha büyük bir enerji var burada.” yorumunu yaptı.
Kahramanmaraş merkezli depremlerle bölgede büyük bir enerji salınımı olmasının ardından aynı yerde yine büyük bir depremin gerçekleşme ihtimaliyle ilgili soru üzerine Doglioni, şunları söyledi:
“Bizim için her deprem deney niteliğinde”
Buna yanıt vermemiz mümkün değil çünkü bizim için her deprem, bir deney niteliğindedir. Depremleri ölçmek ve derecelendirmekte kullandığımız mevcut zaman aralığı, olup biteni anlamamıza yardımcı olacak sismometrik bir ağa ve GPS verilerine sahip olduğumuz son 80 hatta belki yalnızca 40 yıldır yararlandığımız bir araç diyebilirim. Ve bu hareketler bağlamında yeryüzünün bu enerji salınımı ve bunun sonucunda meydana gelen gerek yatay gerekse dikey deformasyon hakkında kesin bilgi sahibi olmamızı sağlayan uydu verilerini ancak son 15-20 yıldır elde edebiliyoruz.
“Olağanüstü büyüklükte bir ivme”
İtalyan uzman, Kahramanmaraş’ta gerçekleşen ve kendilerinin 7,8 olarak kaydettiği ilk depremde neredeyse 2G’ye varan bir ivme ölçüldüğüne dikkati çekerek, “2G, yer çekimi ivmesinin 2 katı anlamına geliyor ve bu olağanüstü büyüklükte bir ivme. Her şeyden önce 7,8 neredeyse karada kaydettiğimiz en büyük depreme yakın bir değer. Denizde ise 1960’ta Şili’de kaydedilen en büyük deprem olan 9-9,5 şiddetine ulaşan depremler yaşandı.” diye konuştu.
“Can kayıpları artabilir”
Büyük Marmara depremini hatırlatan Doglioni, “Depremler, etrafı oldukça açık ve zaten kırılgan nitelikteki bölgelerin yakınında meydana geldiklerinde, bugünlerde şahit olduğumuz ve geçmişte başka bölgelerde de meydana gelenlere benzer trajik olaylara yol açabilir. 1999 İzmit depreminde yaklaşık 17 bin kişi hayatını kaybetmişti. Dolayısıyla bu son olayda da hayatını kaybedenlerin sayısının ne yazık ki artacağı kaçınılmaz bir gerçek.” yorumunu yaptı.
‘Sarsıntılara dayanacak evler inşa edilsin’
Araştırmacıların bir sonraki depreme hazır olmak için deprem sırasında neler olduğunu incelemelerine ve anlamalarına yardımcı olacak fazla araca sahip bulunmaları gerektiğinin altını çizen Doglioni, depremlerin merkezinde sarsıntılara dayanacak evlerin de inşasının gerektiğini vurguladı.
INGV Başkanı Doglioni, şunları kaydetti:
“Deprem yokken çalışmak zorundayız”
Türkiye’de depreme karşı doğru bir bina yenileme kampanyası başladı. İtalya’da da buna ihtiyacımız var ve maalesef bu, onlarca yıl alıyor çünkü bu konuda bir kültür eksikliği var. Sadece deprem olduğu zaman bunun hakkında konuşuluyor, sonra unutuluyor. Bunun yerine bir sonraki deprem olduğunda hazır olmak için deprem yokken çalışmak zorundayız. Şimdi burada iki deprem oldu, biri 7,8 ve diğeri 7,5. Başka bir deprem olur mu bilemeyiz, genelde 2 tane olur ama doğa bazen bizi şaşırtıyor. Bu nedenle başka bir deprem olabileceğini göz ardı edemeyiz.