Namık Durukan – Anne Çocuk Eğitim Vakfı (AÇEV) Babalık Çalışmaları Direktörü Hasan Deniz ise, Türkiye’de kamu ve özel sektördeki babalık izni süresinin yetersiz olduğunu vurguladı.
TBMM Kadın ve Erkek Fırsat Eşitliği bünyesinde kadınların iş ve aile yaşamlarını uyumlaştırmada karşılaştıkları sorunların tespiti ve çözüm önerilerinin belirlenmesi amacıyla kurulan alt komisyon önceki günkü toplantısında çocuk bakımında karşılaşılan sorunlar ele alındı. Komisyonda sunum yapan AB Türkiye Delegasyonu Mali İşbirliği Dairesi Koordinatörü İpek Seda Bakır, AB cinsiyet eşitliği eylem planı ile Türkiye’deki uygulanış şekline ilişkin bilgi verirken, Türkiye için beş öncelik tespit ettiklerini söyledi. Bakır bunları, “Toplumsal cinsiyete dayalı her türlü şiddetten uzak olabilmenin sağlanması, cinsel sağlık ve üreme sağlığı ve haklarının desteklenmesi, eşit katılım ve liderliğin geliştirilmesi, yeşil dönüşüm ve dijital dönüşümlerin beraberinde getirdiği zorlukların beraber değerlendirilmesi, ekonomik, sosyal hakların iyileştirilmesi, kadın ve kız çocuklarının güçlendirilmesi” başlıklarıyla sıraladı.
Türkiye ilk sırada
Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu Program Yöneticisi Mehmet Caner Demir ise, AB Komisyonu’nun kadın ve erkek arasındaki istihdam farkının maliyetine ilişkin araştırmanın sonucunu açıkladı. Demir, “Yapılan hesaba göre kadınlar da erkekler kadar istihdama katılabilseydi eğer her yıl 370 milyar Euro ek bir refah yaratmış olacaktı AB’ye. AB ülkelerinde 447 milyon insan yaşıyor. İnsana böldüğümüzde yılda 750 Euro ek bir refah yaratacağını görüyoruz” dedi. Demir, AB’nin Türkiye’ye sağladığı mali kaynağa ilişkin bilgi verirken şunları kaydetti:
“AB bir siyasi blok olarak tüm dünyada en çok dış yardım sağlayan kurum. AB’nin en çok dış yardım sağladığı ülke Türkiye’dir. 2007-2022 rakamlarına göre AB Yatırım Bankası’nın Türkiye’ye sağladığı mali kaynak 32.7 milyar Euro. Bunun 10.2 milyar Euro’su AB Komisyonu’nun sağladığı hibelerden oluşuyor. 14 milyar Euro’su da Avrupa Yatırım Bankası kredileri. Geri kalanı da üye devletlerin sağladığı… Dolayısıyla Türkiye bu açıdan da çok öne çıkan bir ülke.”
‘Yüzde 90’ı kayıt dışı’
Evde kayıt dışı çalışan kadınlara ilişkin yapılan araştırmayı aktaran Demir, “Kayıt dışı evde çalışan kadınların oranı yüzde 90 civarında. Kayıt dışılık demek çalışma saatleri ile ilgili ya da iş konusunda öngörülen hiçbir haktan etkin olarak faydalanamıyor demek. Ciddi bir kaza geçirip şikayet ederse bakanlığa belki tazminatı alabiliyor; onun dışında iş yerinde taciz dahil olmak üzere bir çok risklerle karşı karşıya kaldığını tahmin ediyoruz. Bunun önlenmesi için mevzuatın değiştirilmesi gerekiyor. Türkiye’de çalışan kadınların bu haklara sahip olması gerektiğini düşünüyoruz” diye konuştu.
Anne Çocuk Eğitim Vakfı (AÇEV) Babalık Çalışmaları Direktörü Hasan Deniz de Baba Destek Programı kapsamında bugüne kadar 100 bin babaya ulaştıklarını söyledi.
‘Türkiye yapısına uygun’
0-6 yaş arası çocuklar için ciddi anlamda bakıcı açığı sorunu yaşandığını, bunun “Komşu Anne” projesi ile giderilmeye çalışıldığını ifade eden Demir, “AB ülkelerinde böyle bir sistem var. Bu sistemin birçok soruna çözüm olacağını düşünüyoruz. Türkiye’nin kültürel yapısına da uygun gibi. Buraya yapılan her yatırım, istihdamı doğrudan arttıracak bir etki yaratıyor” diye konuştu.
65 yaş kriteri
Demir’in işaret ettiği proje kapsamında “komşu anne” olmak isteyen kadınlar çocuk bakımı eğitimlerinin ardından sertifika alma başarısını gösterirlerse bu işi yapmaya hak kazanacak. 65 yaşından genç ve en az ilköğretim mezunu olması şartı aranan komşu anneler ücret karşılığında evinde birden fazla çocuğa aynı anda bakabilecek.