Muğla İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi ekipleri, evden hırsızlık olayıyla ilgili 46 AAG 185 plakalı otomobilin Muğla’ya giriş yaptığı bilgisine ulaştı. Denizli kara yolundaki uygulama noktasında durdurulan otomobilde, 4 altın yüzük, 2 çift altın küpe, 3 çeyrek altın, 1 bilezik, 1 tam altın, 2 bin 400 sterlin, 8 bin 150 euro ve 8 bin lira ele geçirildi. Kahramanmaraş’ta bakıcılığını yaptığı yaşlı kadını depremin ardından dışarı çıkarıp, evdeki altın ve paraları çaldığı tespit edilen Emrah Güney ile otomobildeki annesi N.G., gözaltına alındı. N.G., polisteki işlemlerinin ardından savcılığın talimatıyla serbest bırakılırken, Emrah Güney ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
İTİRAZ ÜZERİNE TUTUKLANDI
Muğla Cumhuriyet Başsavcılığı, şüpheli hakkında yeterli delillerin bulunması gerekçesiyle 1. Sulh Ceza Mahkemesi’ne itirazda bulundu. Emrah Güney, itiraz üzerine gözaltına alınıp, sevk edildiği adliyede tutuklandı.
Emrah Güney, adliyedeki ifadesinde, bakıcılığını yaptığı Hatice hanımı sağlık memurluğu yaptığı özel bir sağlık kuruluşunda kocasının kanser hastası olduğu dönemde tanıdığını anlatarak, “Oğlu Ahmet’in ricası üzerine Hatice hanıma dönem dönem yardım etmekteydim. Bazen 1 ay bazen 3 ayda bir ilaçlarını almak ve Ahmet’in kontrol etmemi istemesi üzerine evine giderdim. Deprem olduğu gün de Ahmet beni aradı ve annesinin evde kaldığını, onun evden çıkmasının sağlayıp sağlayamayacağını sordu Bunun üzerine ben de Hatice hanımın evine gittim. Hatice hanım yerde yatıyordu. Onu kucaklayarak ve yanında bulunan çantasını alarak evden aşağıya indirdim. Ahmet’in belirttiği akaryakıt istasyonuna götürdüm. ‘İsmail’ ismindeki birine teslim ettim. Hatice hanım banka kartlarını, 1500 lirasını, kimliğini ve evin anahtarını bende bıraktı” dedi.
‘OĞLUNA EMANETİN BENDE OLDUĞUNU SÖYLEDİM’
Güney, Ahmet’in sonraki süreçte kendisini her gün aramaya devam ettiğini de belirterek, “Tarihini tam hatırlamadığım bir gün beni aradı ve eve bakmamı söyledi. Evin dışarıdan videosunu çekerek Ahmet’e gönderdim. Sonra bana eve girip giremeyeceğimi sordu. ‘Gireceğimi’ söyleyip, kendisini görüntülü şekilde arayarak eve girdim. Evin dış kapısı açıktı. Merdivenler yıkılmış vaziyetteydi. Eve girdiğimde benden yatak odasına geçmemi istedi. Kamp çadırı olan bir yeri tarif etti. Çadırın içinde önemli şeyler olduğunu söyledi. Bahsettiği paketi buldum. Bu süreçte sürekli sarsıntılar oluyordu. Ahmet’e emanetin bende olduğunu söyleyerek evden çıktım. Cumartesi günü Marmaris’e doğru yola çıktık. Emanet olduğu için bu eşyaları sürekli yanımda tuttum. Yola çıkarken de çantayı anneme verdim. Annem çantanın içerisinde ne olduğunu sordu ancak ‘korkar diye’ söylemedim. İçinde emanet para olduğunu söyledim. Altın falan olduğunu söylemedim” diye konuştu.
‘POLİSLERE PİŞMAN OLDUĞUM BEYANINDA BULUNMADIM’
Emrah Güney ifadesinde, polislerin yolda kendilerini durdurduklarında ‘Emre’ isminde birinden bahsettiklerini anlatarak, “Ben de alakam olmadığımı düşündüğüm için bu çantadan hiç bahsetmedim. ‘Turabi’ isminde birinin hırsızlık suçundan şikayetçi olduğunu söylemeleri üzerine olayın çanta ile alakalı olduğunu anladım ve annemde bulunan çantayı istedim. Ben arama tutanağında belirtilen polis memurlarına pişman olduğuma dair herhangi bir beyanda bulunmadım. Üzerime atılı suçlamayı kesinlikle kabul etmiyorum” dedi.