Derleyen: Can Şişman / Milliyet.com.tr – Kraliyet Donanması’na katıldığında henüz 20 yaşındaydı. Lakabı ‘Frankenstein’dı. Bu lakabından ötürü zaman içinde herkes ona kısaca ‘Frank’ demeye başladı. Yıllar içinde deniz astsubayı oldu, donanmaya katılan gençlere eğitim verdi. 18-20 yaşındaki gençlere yangınla mücadele teknikleri konusunda eğitmenlik yaptı. Ancak Birleşik Krallık’taki donanmaya katılan ve mesleklerinde ilerlemek isteyen gençler henüz nasıl bir kâbusun içine düştüklerinin farkında değildi. Gençlerin başına gelen korkunç olaylardan bazıları zaman içinde aydınlığa kavuşacak, Kraliyet Donanması’nda yaşananlar herkesin kanını donduracaktı.
FRANKENSTEIN’A BENZETİLİYORDU
1978’de henüz 20 yaşındayken Kraliyet Donanması’na katılan İngiliz Allan Grimson, tuhaf görüntüsü ve davranışlarıyla çevresindekilerin dikkatini çekiyordu. Adı Allan’dı ama herkes ona Frank demeye başlamıştı. Bunun nedeni meslektaşlarının onu fiziksel olarak onu gotik edebiyatın sembollerinden Victor Frankenstein’a benzetmesiydi. Frankenstein benzerliğinden ötürü herkesin Frank olarak seslendiği Allan Grimson, çevredekilerle güçlü bir iletişim bağına sahip değildi. Yalnızca birkaç arkadaşı vardı. İstediği şey astsubay olmaktı. Bunu zaman içerisinde başardı.
40’lı yaşlarına yaklaştığında o artık bir deniz astsubayı olmuştu. Henüz 18 yaşındaki gençlere yangınla mücadele teknikleri konusunda eğitmenlik yapmaya ve vaktinin önemli bir kısmını gençlere ayırmaya başlamıştı. Dışarıdan bakıldığında hiçbir problem yoktu. Her şey olağan akışında gözüküyordu. 90’lı yılların sonlarına yaklaşıldığında ise her şey tepetaklak gidecek, Kraliyet Donanması’nda peş peşe korkunç olaylar yaşanmaya başlayacaktı.
ZAMAN İÇİNDE ARKADAŞ OLDULAR
18 yaşındaki Nicholas Wright, Kraliyet Donanması’na katılmanın mutluluğu içindeydi. Takvimler bu esnada Kasım 1997’yi gösteriyordu. Yangınla mücadele kursunda deniz astsubayı olarak görev yapan 39 yaşındaki Allan Grimson onun eğitmeniydi. Grimson ve Wright, zaman içinde eğitim dışında da konuşmaya başlamışlardı. Hafta sonları Leicester’a ailesinin yanına gidecek olan Wright, ulaşım masrafları yüzünden kara kara düşünüyor, yolculuğu ucuza kapatma ihtimallerini arıyordu.
Yaşadığı problemi Grimson’la paylaşan genç, beklemediği bir teklif aldı. Grimson onu her hafta sonu Leicester’a götürmeyi teklif etti. Teklifi kabul eden Wright başına geleceklerden habersizdi. Bir ay boyunca ikili sık sık Grimson’ın arabasıyla önce içkili mekanlara gidip alkol tüketiyor, daha sonra ise Grimson genci ailesinin evine bırakıyordu. Çok değil sadece bir ay sonra Kraliyet Donanması’ndaki ilk büyük olay patlak verecek, ilk kurban 18 yaşındaki Nicholas Wright olacaktı.
KÜVETTE BIÇAKLA SALDIRDI
1997’nin son günlerinde Grimson ve Wright her zamanki gibi önce bir gece kulübüne gittiler. Burada birkaç saat geçiren ikili daha sonra Wright’ın değil, bu kez Grimson’ın evine gitti. Grimson ve Wright arasında evde çıkan tartışma büyük bir kavgaya dönüştü. Grimson, kendisinden 19 yaş küçük Wright’ı yumruklamaya, daha sonrasında ise beyzbol sopasıyla kafasına vurmaya başladı. Wright çaresizce kendini savunmaya çalışıyordu ama çabaları Grimson’ı durdurmaya yetmiyordu. Banyodaki küvette bir bıçakla gence saldıran Grimson, genci vahşice boğazından keserek öldürmüştü.
Gencin cansız bedenini bir yol kenarına atan Grimson hızlıca bölgeyi terk etse de askeri polis tarafından sorgulanmaktan kaçamamıştı. Cinayetten sadece birkaç hafta sonra sorgulanan Grimson, askeri polise pek çok yalan söylemiş, söylediği yalanların inandırıcılığı ve yıllardır donanmada görev yapan bir asker olması nedeniyle dikkatleri üzerinden bir süreliğine dağıtmıştı. Ancak olaylar hiç de düşündüğü gibi ilerlemeyecekti.
ÖLÜMCÜL DARBELER YÜZÜNDEN HAYATINI KAYBETTİ
Tam bir yıl sonra, bu kez 1998’in Aralık ayının son günlerinde kendine yeni bir kurban seçti. Bu kez hedefinde Newbury’li 20 yaşındaki Sion Jenkins vardı. Kısa bir süreliğine Kraliyet Donanması’nda görev yapan ve Grimson’dan eğitim alan Jenkins daha sonra Portsmouth’ta barmen olmaya karar vermişti. Grimson tıpkı Wright gibi onunla da zaman içerisinde arkadaşlık kurmuştu. Grimson ile başka bir gece kulübünde buluşan Jenkins kısa zaman içinde sarhoş oldu. Alkollü olduğu için kendinde olmayan Jenkins’e yardımcı olmak istediğini söyleyen Grimson, 20 yaşındaki genci evine götürdü. Aynı olay aynı şekilde bu kez farklı bir gençle tekrarlanıyordu.
Tam bir yıl önce aynı evde Wright’la kavga eden Grimson, bu kez Jenkins’le kavga ediyordu. Tartışma kısa sürede tıpkı bir yıl önceki kavga gibi şiddetlenmeye başlayınca Grimson eline geçirdiği beyzbol sopasıyla Jenkins’e sert darbeler indirmeye başladı. Aldığı ölümcül darbeler Jenkins’i hayattan kopartmıştı. Grimson, bir yıl önceki gibi yine bir başka gencin cansız bedenini bir yolun kenarına bırakıp hızlıca kaçmaya çalışmıştı. Çok değil sadece bir yıl önce neredeyse aynı yaştaki bir gencin ölümünü araştırmaya devam eden polis olayın tekrarlanması üzerine soruşturmayı genişletmeye kararlıydı.
‘250 KATİL ARASINDA KARŞILAŞTIĞIM EN CANİ PSİKOPAT’
Takvimler 1999’u gösterdiğinde Grimson, polisin hedefindeki şüpheliydi. Gözaltına alınan Grimson, saatlerce süren sorgulamasında köşeye sıkışınca polislere cinayetleri ayrıntılı olarak anlattı. Grimson’ın söyledikleri kan donduran cinstendi. Wright’ı ve Jenkins’i öldürmekten heyecan duyduğunu söyleyen Grimson, bu iki genci öldürürken haz yaşadığını polise söyledi. Grimson’ın sözleri herkesi şoke etmişti. Yalnızca Wright ve Jenkins değil en az 20 kayıp gencin ölümünde başrol oynadığı düşünülüyordu.
2001 yılına kadar devam eden dava sürecinde psikologlar tarafından hazırlanan ayrıntılı raporlar da mahkemeye sunuldu. Bir psikolog, Grimson için şu ifadeleri kullandı:
“Bugüne kadar 250 katil hakkında rapor hazırladım. Ancak hiçbirisi Grimson kadar tehlikeli değildi. 250 katil arasında karşılaştığım en cani psikopat.”
Wright ve Jenkins’i vahşice öldürdüğü için en az 21 yıl hapiste kalması tavsiye edilerek müebbet hapis cezasına çarptırılan Grimson’ın kişilik bozukluğuna sahip olduğuna dikkat çekildi. Tam 21 yıl boyunca cezaevinde kalan Grimson bugüne kadar çeşitli belgesellere de konu oldu. Geçtiğimiz günlerde Grimson hakkında verilen bir karar ise İngiliz basınında geniş yankı buldu.
‘TEHLİKELİ BİR HAYVANDI, MİDE BULANDIRICIYDI’
Ülkede ‘Katil Frankenstein’ lakabıyla anılan Grimson’a önümüzdeki ay içinde şartlı tahliye tarihi verildiği duyuruldu. 20 cinayetle bağlantılı olan ve iki gencin haftalarca medyada işlenen vahşi ölümüyle 90’lı yıllarda korku yaratan Grimson’ın bu yılın Noel’ine kadar serbest kalabilme ihtimali İngiltere’de olay yarattı. Şu anda 64 yaşında olan ve 21 yıl boyunca hapiste kalan Grimson’a onay verildiği takdirde ülkenin en korkulan katili sadece birkaç hafta içinde serbest kalabilir. Grimson’a verilen şartlı tahliye tarihi, Kraliyet Donanması’nda görev yaparken ortadan kaybolan ancak cesetleri hiçbir zaman bulunmayan bazı gençlerin ailelerini adeta çileden çıkardı.
Geçtiğimiz günlerde Daily Mirror gazetesine konuşan ve en son Aralık 1986’da görülen Simon Parkes’in ailesi yaşananlara isyan etti. 18 yaşında bir gemide görev yaparken ortadan kaybolan oğullarının Grimson tarafından öldürüldüğünü düşündüklerini söyleyen Parkes ailesi, 2002 tarihli Sunday Mirror haberini hatırlattı.
Anne Margaret Parkes, “2002 yılında Sunday Mirror’da çıkan haberde Grimson, oğlumuz Simon’ı öldürdüğünü itiraf etmiş ancak daha sonra cinayeti işlemediğini söyleyerek itirafını geri çekmişti. Onun gibi bir katilin dışarı çıkmasını istemiyorum. Çok tehlikeli biri” dedi. Grimson’ın eskiden yakın olduğu arkadaşlarından Kim Kaplan ise “Grimson’ın pişman olduğunu asla düşünmüyorum” diye konuştu. Cani katilin bir başka arkadaşı ise “O, bir insan değildi. Tehlikeli bir hayvandı. Mide bulandırıcıydı. Şartlı tahliye tarihi verilmesi doğru değil. O asla serbest bırakılmamalı” diye konuştu.