TOKİ Başkanı Ömer Bulut açıklamasında şu ifadeleri kullandı: “Şehirlerin eski konuma gelmesi, sosyal faaliyetin devam etmesi açısından kalıcı konutlar önemli, birkaç günün sonrasında kalıcı konutlarla ilgili çalışmalara başladık.
Yer seçiminde bizi daha güvenli alanlara yönelten işlemden başladık. Bu alanda 10-11 ili etkileyen alanda 133 bin konutumuz vardı. Konutumuzda herhangi bir yıkılma meydana gelmedi, hasar alan binalarımız oldu can ve mal kaybı olmadı.
Önce yer seçimlerine başladık. Bütün illerimizde potansiyel rezerv konut alanları belirlenmiş durumda. Sondaj çalışmalarına devam ediyoruz.
İl, ilçe için daha önce hazır olan yerlerimiz söz konusuydu. Sosyal konutta çalışmamız vardı. Sahada hemen işleme başlayabileceğimiz alanlarımız mevcuttu. Dün itibarıyla İslahiye, Nurdağı, Kilis ve Adıyaman Kahta’da kalıcı konutlara başladık.
İnsanlar kısa sürede nasıl başladı? Diye değerlendirmesi var. Projeler zemin açısından hazırdı. Ufak bir revizyon yapmak suretiyle hazır hale getirdik.
TOKİ olarak 3 önemli kriterimiz var. Depremlerde bizleri en çok olumsuz etkileyen hususlar fay hattı. Biz normal 50-100 metreye kadar izin verilse dahi bugün başladığımız bütün rezerv konut alanlarında en az 500 metre fay hattından uzak kalmak suretiyle çalışmalarımızı yürütüyoruz.
İkincisi zemin yapısı, taşıma gücü, sıvılaşma dahil olmak üzere yeraltı su seviyesinin yüksek olduğu yerlerden kaçmak suretiyle kayalık, kireç taşı olan bölgelerde uygulamalarımızı yapıyoruz.
Bir kaçındığımız konu da yüksek yapılaşma son 250 bin konutta zemin +4 +5 yapılanma yapmıştık.
Zemin, fay hattına uzaklık, tünel kalıp sistemi düşünecek olursak burada süratle başlamış olmamızın teknik açısından uygunluğu da hocalarımız, bu işi bilenler tarafından da görülüyor.”