Betül Yasemin Keskin / Milliyet.com.tr – 6 Şubat’ta meydana gelen ve 11 ili ciddi şekilde etkileyen deprem felaketi sonucu binlerce kişinin hayatını kaybetmesi tüm Türkiye’yi yasa boğdu. Bölgeden basına yansıyan görüntülerde görülen büyük yıkıma bağlı olarak bu süreçte ara ara gündeme taşınan konulardan biri ise bölgedeki müzelerin depremlerden nasıl etkilendiği oldu. Yüzlerce yıllık tarihi binaların, asırlık tarihi eserlerin, ibadethanelerin etkilendiği afette gözler tarihe ışık tutan, ev sahipliğini müzelerin yaptığı eserlere de çevrildi. Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü Müzeler Dairesi Başkanı Bülent Gönültaş’a depremden etkilenen 11 ildeki 29 müzede yer alan hiçbir eserin zarar görmemesinin ardındaki sebebi sorduk.
Cemil Meriç’in doğup büyüdüğü ve sonradan müzeye çevrilen Hatay’daki ev depreme dayanarak ayakta kaldı.
Geçtiğimiz günlerde Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada depremden etkilenen Gaziantep, Şanlıurfa, Kilis, Osmaniye, Diyarbakır ve Adana müzelerinde herhangi bir hasar meydana gelmediği açıklaması yapılmıştı.
‘YAKLAŞIK 2 YIL ÖNCESİNDEN PLAN YAPTIK’
Depremin ilk gününden beri bölgedeki tüm müzeleri gezen Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü Müzeler Dairesi Başkanı Bülent Gönültaş, afet durumunda müzelerdeki işleyiş hakkında detaylı bilgi verdi. Depremden etkilenen 11 ildeki müzelerin herhangi birinde eserlere zarar verecek derecede bir hasar olmadığını, meydana gelen bazı hasarların duvarlarda sıva ya da boya çatlağı şeklinde olduğunu belirten Gönültaş, bölgedeki müzelerde yapısal bir sorun olmadığını da söyledi.
Peki yaşanan iki büyük depremde deprem bölgesindeki müzeler zarar görmemeyi nasıl başardı? Türkiye’nin her bir müzesinde eserlerin büyük bir dikkatle yerleştirildiğini belirten Bülent Gönültaş, eserlerin kaideler üzerine yerleştirilirken sabitlendiğini ve bunların büyük bir titizlikle yapıldığını ifade etti. Eserlerin doğru bir şekilde sabitlenmesinin yanı sıra yaklaşık iki yıl önce müzeler için hayata geçirilen afet planının da çok faydası olduğunu ifade eden Gönültaş, şunları söyledi:
“Yaklaşık 2-3 yıl önce herhangi bir müzemizde olası bir afet yaşandığında ne yapabileceğimizi düşündük. Böyle bir sorunla karşılaşırsak hangi müzeden destek ekip gelecek, eserler nasıl korunacak gibi önemli noktaları planladık. Bir afetle karşılaşmamız durumunda yapacağımız her şey belliydi.”
Gaziantep’teki Zeugma Müzesi de depremde hasar görmedi.
‘TÜM MÜZELER GÜVENDE’
Yaşanan iki büyük depremden sonra 11 ildeki müze müdürleri ve çalışanlarının yıllar önce aktifleşen afet planının her bir maddesine uyduğu önemle belirtiliyor. Deprem yaşanır yaşanmazmüze müdürlerinin aileleriyle birlikte koşarak görevde oldukları müzelere gittiklerinin bilgisini veren Bülent Gönültaş, kısa bir süre içinde Niğde, Aksaray, Konya, Elazığ, Tunceli, Şanlıurfa’daki müzelerden deprem bölgelerine uzman personellerin destek için geldiğini belirtti.
Bakanlığın ‘Tüm müzeler güvende’ mesajını veren açıklamasını tekrarlayan Bülent Gönültaş, Kahramanmaraş Müzesi’nde bir hasar olmadığını ancak müzenin yanındaki binanın hasarlı oluşundan kaynaklanan bir tedbir alındığını belirtti. Gönültaş’ın açıklamalarına göre Kahramanmaraş Müzesi’ndeki tüm eserlerin sınıflandırılarak paketlendi ve her şey normale döndüğünde yeniden müzeye dönmek üzere Gaziantep’teki Zeugma Mozaik Müzesi’ne emanet edildi. Adıyaman’daki eserlerin de teşhirden kaldırıldı ve depolara güvenli bir şekilde alındı. Elbistan Şehir Müzesi’ndeki eserler de tıpkı Maraş’ta olduğu gibi Gaziantep’e gönderildi.
‘ASKERİ BİRLİKLERDEN DESTEK İSTEDİK KABUL ETTİLER’
Depremden etkilenen illerdeki müzelerin hasar aldığı senaryoda izlenecek prosedür de merak konusu. Bülent Gönültaş, afet durumunda alınan önlemlere ek olarak eserlerin bulunduğu binaların ciddi hasar alması durumunda Genelkurmay Başkanlığı’ndan destek alınacağını belirtti.
İki yıl önce hazırlanan doğal afet planında bu maddenin de yer aldığını ifade eden Gönültaş, “Biz yıllar önce olası bir afet durumunda eserlerimizi daha güvenli bir şekilde nakletmek ve güvence altında tutmak için askeri birliklerden bize yardımcı olmaları ve alan açmaları için destek istedik ve onlar da kabul ettiler” dedi. Depremin ilk gününden bugüne dek güvenliğin hat safhada olduğunu belirten Gönültaş, müzeleri korumak için göreve gelen destek güvenlik ekiplerinin büyük emek sarf ettiğini de hatırlattı.
Hatay Antakya Arkeoloji Müzesi’nden bir vitrin
VİTRİNLERDE SİSMİK İZOLATÖR KULLANDILAR
Eserler müzelere yerleştirilirken oldukça dikkat edildi, peki ya binalar? Müzeler için seçilmiş binaların yapım aşamasında nelere dikkat edildi? Kullanılan teknolojiler nelerdi? Bülent Gönültaş, eski ve yeni binaların tamamında oldukça titiz davranıldığını belirtti. Yeni yapılacak binaların deprem yönetmeliklerine uygun yapıldığını, tarihi bir yapının müzeye dönüştürülmesi halinde de gerekli işlemlerin yapıldığını ifade etti.
Dünyanın birçok yerindeki müzede kullanıldığı gibi Türkiye’de de eserlerin sergilendiği vitrinlerin eserleri koruyabilmesi için özel ve güçlü seçildiğini, bazı vitrinlerde sismik izolatör kullanıldığının altını çizen Gönültaş, ‘museum wax’ gibi malzemelerin eserin altına sürüldüğünü, böylelikle eserin herhangi şiddetli bir sarsıntıda zarar görmesinin önüne geçildiğini belirtti. Gönültaş, vitrin ve ‘museum wax’ teknolojisine ek olarak eserlerin bazılarının çelik konstrüksiyon yöntemiyle sabitlendiğini de paylaştı.
Adıyaman’da bulunan Karakuş Tümülüsü’ndeki ‘Tokalaşma Sütunu’ depremde yıkılmıştı.
GÜNEŞ ENERJİSİYLE ÇALIŞAN KAMERALARLA İZLENİYOR
Müzelerdeki eserlere ek olarak ören yerlerindeki eserlerin de güvende olduğunu belirten Bülent Gönültaş, özellikle depremin ilk günlerinde medyada yer alan Adıyaman’ın Kahta ilçesindeki Karakuş Tümülüsü’nde yer alan ‘Tokalaşma Sütunu’nun tahribata uğradığını ancak korumaya alınarak bölgeye en yakın müzeye aktarıldığının altını çizdi. Gönültaş, ören yerlerdeki tarihi eserlerin sahipsiz olmadığını, her zaman için onları korumak adına gerekli güvenlik önlemlerinin alındığını ve güneş enerjisiyle çalışan kameralarla izlendiği belirtti.
Her yıl binlerce ziyaretçinin akın ettiği Gaziantep Zeugma Mozaik Müzesi müdürü Özgür Çomak da sorumluluğu altında olan müzede hiçbir hasar olmadığını, depremden sonra atılan her adımın deprem afet planına göre atıldığını belirtti. Zeugma Mozaik Müzesi’nde bulunan başta ‘Çingene Kızı’ mozaiği olmak üzere hiçbir eserde hasar olmadığının altını çizen Çomak, müze binasının yapısal olarak bir sorunu olmadığını ve bu depremi sıfıra yakın hasarla atlatan kamu kurumlarından biri olduklarını vurguladı.