Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından yaralar sarılmaya başlandı.
6 Şubat’ta yaşanan ve birçok ilde hissedilerek büyük yıkımlara, 42 binin üzerine can kaybına neden olan deprem, yürekleri dağladı.
İlk andan itibaren afet bölgesinde olan arama-kurtarma ekipleri, zamana karşı yarışta büyük bir mücadele ortaya koydu.
İlerleyen saatlerde yaşanan mucizevi kurtuluşlar, acının ortasında adeta teselli oldu.
Bu süreçte kahraman madenciler de sahada hummalı çalışmalar yürüttü.
Enkazdan çok sayıda vatandaşı sağ olarak çıkaran madenciler, zorlu sürecin en büyük emekçilerinden oldu.
Maden işçileri enkazda çalışma başlattı
Depremden etkilenen illerden biri olan Gaziantep’te bir madencinin anısı ise yüzlerde buruk bir tebessüm bıraktı.
Nurdağı ilçesi Yavuzselim Mahallesi’nde 8 katlı Duygu Apartmanı da yıkıldı.
Manisa’nın Soma ilçesinden bölgeye arama-kurtarma çalışmaları için giden maden işçileri, apartmanın enkazında çalışma başlattı.
138’inci saatte kurtarıldı, ailesini kaybetti
AFAD yetkililerinin ses duyması üzerine arama-kurtarma çalışmalarını yoğunlaştıran maden işçileri, enkazdaki İkranur Arslan’a ulaştı.
İkranur ile kendisine ilk ulaşan ve 138’inci saatte kurtaran maden işçisi Ramazan Gök arasındaki cep telefonu kamerasına yansıyan diyalog, gündem oldu.
Aynı enkazda 1 gün sonra İkranur’un babası Teyfik Arslan, annesi Dürdane Arslan, kardeşleri İrem Nur, Abdullah Kadir ve Hacı Eymen’in ise cansız bedenlerine ulaşıldı.
“LGS sınavı olacak mı diye sordu”
İkranur’u enkazdan kurtaran, evli ve 1 çocuk babası maden işçisi Ramazan Gök, yaşadıklarını şu sözlerle anlattı:
Biz o gün normalde başka bir enkaza gitmiştik. AFAD ekipleri bir ses duymuş, cihazlarla dinlemeye başladılar. Ben de olduğunu tahmin ettiğim kata inerek dinleme yaptım. ‘Yardım edin’ diye boğuk bir ses duydum ve kadın sesi olduğunu anladım. Direkt bulunduğumuz katta 8 metre ilerledik. Aşağı katta olduğunu anlayınca aşağı kata yöneldik. 60’a 60 santimetre olacak şekilde bir delik deldik. Önümüze kanepe çıktı ve bizi yarım saat kadar çok zorladı. İkranur, aklı başında olduğu için bize çok yardımcı oldu. Işığı yakıp, ‘Işığı görebiliyor musun’ diye sorduk. Bize ışığın solundan geldiğini ve bir bazanın üzerinde olduğunu söyledi. Kendisine ulaştıktan sonra kurtarılacağını anlayınca artık enkaz muhabbeti normal ev muhabbetine döndü.
Önce adımı ardından da ‘Evli misin, çoğun var mı’ diye sordu. Adımın Ramazan olduğunu, evli olduğumu söyledim. 1 oğlum olduğunu ama kızım olmadığını söyleyip, ‘Sen kızım olur musun’ diye sordum. ‘Olurum’ dedi. Kendisine ulaştıktan sonra kurtarma çalışması yaklaşık 4 saat sürdü. Son yarım saatinde kurtarılacağını anlayınca çok rahattı, ‘LGS sınavı olacak mı’ ve ‘Gözlüğüm kayboldu, gözlük alır mısın’ diye sordu.
“Ailesi İkranur’a sahip çıkacağını söyledi”
Yakınlarının izin vermesi halinde İkranur’u evlat edinebileceğini de dile getiren Gök, sözlerine şöyle devam etti:
Tüm ailesini kaybetti. Geride bir tek o kaldı. Kurtarılmadan önce benden, ablasının da kurtarılmasını istedi. Ablası yatağın altında kaldığı için boğulmuştu, kurtaramadık. O bizi üzdü. Kızım olmasını istiyordum. Halasının oğlu ile görüştüm. O da ailesinin İkranur’a sahip çıkacağını söyledi. Bunun üzerine en azından bana göstermelerini istedim. Kabul ettiler.